Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Haber

Paye Haber - Haber haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Haber haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SANAT HER YAŞTA ÖĞRENİLİR Mİ? Haber

SANAT HER YAŞTA ÖĞRENİLİR Mİ?

SANAT HER YAŞTA ÖĞRENİLİR. Günümüzde yaşadığımız toplumun kültürü itibariyle veya etrafımızdaki insanların bizi düşünceleriyle etkilemesinden kaynaklı olarak bazen sanat ve mesleklerin sadece küçük yaşlarda öğrenildiğini düşünürüz. Küçük yaşlarda bir şeyler öğrenmenin elbette ki kolay ve iyi tarafları çoktur. Kişisel gelişimi ile beraber, meslek ve sanatı öğrenmek zaman kazandırır. Ama herkes bu imkanlara sahip olamayınca, ilerleyen yaşlarda da meslekler ve sanatların öğrenildiğini de görüyoruz. SANAT EĞİTİMİ Evvela sanat nedir ve nasıl öğrenilmeli konusuna kısaca değinecek olursak, sanatın en güzel tarifi şu şekildedir; Sanat; kişinin elleriyle, aklıyla ve gönlü ile özenerek yaptığı bir işe denir. Sanatın daha çok geniş manaları ve tarifleri de vardır. Ama sanatı diğer iş ve mesleklerden ayıran en önemli özelliği kişinin başta aşık olması sonra zorlu bir eğitim sürecinden geçmesi ve nadir insanların yaptığı işlerdir. Bundan dolayı sanat kısa zamanda öğrenilmez ve sanatçı dediğimiz kişilerin sayısı az olur. Yani kısaca aşkı uğruna zorluk ve mücadeleyi göze alarak, ortaya güzel eserler çıkarmaktır. ERKEN YAŞLARDA SANAT ÖĞRENMEK Çocuk diyebileceğimiz çağlarda, bir sanata başlamak ve onu öğrenmek çok büyük bir nasiptir. Başta da ifade ettiğimiz gibi küçük yaşların avantajları çoktur. Birinci husus zaman kaybı olmaz eğitim süreci olarak baktığımızda, ikinci en önemli husus ise o sanat üzerine çok güzel kariyer yaparak büyük başarılar ortaya koyabilir. Günümüzde hattatlara baktığımızda çocuk yaşında başlayan kişilerin diğerlerine oranla daha başarılı işler yaptığını görebiliyoruz. Ama bu bir kıyas değildir. Öyle de anlaşılmamalıdır. Çok sonraları başlayıp da daha başarılı olan nice hattatlar veya sanatçılarda vardır. Sadece genel olarak baktığımızda bazen bu durumun ön plana çıktığını görebiliyoruz. Hiçbir çocuğa rızası olmadan sanat öğretilmemelidir. Zorlayarak yapılan işler, nefreti getirir. Çocuk daha o işi anlamadan soğur ve ileri yaşlarda, anlasa da içinden yapmak öğrenmek gelmeyebilir. Bu konuda Peygamberimizin Şu Hadis-i Şerifi unutmamalıyız. ‘’Kolaylaştırın zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin.’’ ORTA VE İLERLEYEN YAŞLARDA SANAT EĞİTİMİ Kişi hayatına bir güzellik katmak isterse, yaş ne olursa olsun bu konuda mücadeleyi de göze alır. Bundan dolayıdır ki 15 yılı aşkın eğitim verdiğim süreçte, en küçük 4 yaş ile 70 yaşlarda öğrencilerim oldu. Bu süreçte en çok görüp tecrübe ettiğim hususları sıralamak isterim; Küçük yaşta eğitim görenlerin zorlandıkları durumlar işin ciddiyeti gibi manevi hususlar. Bu konularda ister istemez taviz olabiliyor. İleri yaşlarda kişi daha ciddi meseleye bakarken, eğitime devam etme ve disiplin konusunda zaaflar oluşuyor. Zorluğu görünce pes etme olayı biraz daha baskın olabiliyor. ‘’Ağaç yaş iken eğilir.’’ sözü çocuklar için çok yerinde bir söz olsa da yetişkinlerinde avantajları olmakta. Bunu şu şekilde ifade edebiliriz; çocuk kalem tutmakta zorlanırken yetişkin doğru tutarak daha hızlı yol alabiliyor. Buna çok örnek verebiliriz. SONUÇ OLARAK Merhum Prof. Dr. Süheyl Ünver hocanın da dediği gibi; ‘’Bir mesleğiniz olsun bir de meşgaleniz (sanatınız) olsun.’’ Kişi bir sanat veya farklı bir meslek öğrenerek hayatına maddi ve manevi değer katar. O yüzden bir şey yapmak ve öğrenmek istediğimiz zaman sadece bir anlık geçici heves yerine ciddi ve disiplinli hareket edilmeliyiz. Konu hakkında araştırmalar yapmalı ve gerçekçi düşünmeliyiz. Bütün bu hususları göz önüne getirerek karar vermeliyiz. Bugün de güzel bir yazının sonuna geldik. Konular hakkında fikir yorum ve eleştirilerinizi yorumda paylaşabilirsiniz. Hürmetlerimizi arz ederim. Hattat İslam Kaya Temmuz 2025 Malatya

HAT SANATINDA HOKKA NEDİR NASIL HAZIRLANIR Haber

HAT SANATINDA HOKKA NEDİR NASIL HAZIRLANIR

HAT SANATINDA HOKKA NEDİR NASIL HAZIRLANIR   Hüsn-i hat sanatında mürekkep olarak kullanılan hokka nedir? Nasıl kullanıma hazır hale getirilir? Bütün detaylarıyla bu konuyu ele alacağız… Hokka; metal veya camdan oluşan, içine mürekkep konulan kap demektir. Neden hokka kullanılır? Kalem; direkt olarak mürekkebe batırılarak yazı yazılması mümkün değildir. Zira mürekkebi kaleme fazla vereceği gibi kağıt ile ilk temasında damla olarak akmasına sebep olacaktır. Bu nedenle hat sanatında yazı için hokka hazırlanır. Hokka Hazırlamak İçin Gerekli Malzemeler ve Özellikleri Hokka hazırlamak için gerekli malzemeler;  İpek iplik (lika)       Cam veya metalden oluşan küçük kap       Saf su (Kireçsiz su, doğal su, hazır su)       İs mürekkebi veya renkli mürekkepler       Karıştırma çubuğu        Damlalık Lika denilen madde ipekten oluşur. Ne pamuk ne de iplik halinde, ikisinin ortası şeklinde hazır bulunmaktadır. Lika yerine elyaf benzeri veya pamuk benzeri maddeler kullanmak kesinlikle aynı işlemi görmez. İs mürekkebi veya su bazlı renkli mürekkepler hokka hazırlamada kullanılır. Akışkanlığı iyi olmalıdır. Kimyasal karışımlı veya uçucu etkisi olan mürekkepler hokka hazırlamaya uygun değildir. Kullanılan suyun kireçsiz su olması tavsiye edilir. Zira kireçli su hokkanın karışımına ve mürekkebin akışkanlığına olumsuz etki eder. Karıştırma çubuğu genelde kirpi oklarından olsa da bunun bulunmadığı durumlarda ince bir malzeme de aynı işlemi görecektir. Kalın bir çubuk benzeri malzeme kullanmak, karışımı tam olarak yapamaz. Bundan dolayı bu hususa da dikkat etmek gerekir. Malzeme özelliklerinden kısaca bahsettikten sonra hokka hazırlamaya geçebiliriz. Hokka Hazırlama ve Ayarlama Önce yapmamız gereken, likayı hafif ıslatarak hokkanın içine yerleştirmek. Daha sonra mürekkebi damlalık ile hokkanın içine koyuyoruz. Buradaki ölçü mürekkebin lika ile karışmasını sağlayana kadar koymak, fazla sıvı olacak şekilde koymaktan kaçınmak gerekir. Mürekkepten sonra damlalık ile su damlatarak karıştırmak lazımdır. Hokka için mürekkep ve su ayarını dengede yapmak gerekir. Eğer çok açık renkli yazı istersek mürekkebi az, suyu fazla ekleyebiliriz. Ama genel olarak koyu mürekkep için; mürekkep fazla, su az olmalıdır. Su ve mürekkep ölçüsü en kolay şekilde nasıl belirlenir? Hokkayı elinizle ters çevirdiğinizde aşağı doğru akmamalıdır. Çok da kuru olmamalı. Karışım çubuğu ile baskı yapıldığında hafif göllenme meydana gelmelidir. Bu ölçüye göre hazırlanan hokka kullanışlı olur. Aksi halde az miktarda mürekkep ve su olduğunda kalemin yazması epey zorlaşır. Tam tersi yönde çok su veya mürekkep olursa da hokka işlevi görülmez, direkt olarak kağıda mürekkep akar. Elbette hokka hazırlamanın kuralları ve yapılması gerekenler bunlar olsa da birkaç defa deneyerek bu konuyu daha iyi öğrenebiliriz. Ama özellikle dikkat etmemiz gereken hususlar kısaca bu şekildedir.  Akışkan Kalem ve Güzel Yazma Kaliteli malzeme kullanmak ve mürekkebi su ayarına dikkat ederek hazırlamak, yazı açısından da bize kolaylık sağlayacaktır. Kalemin güzel yazmamasının tek sebebi hokka değildir. Kalem cinsi ve kalem ucunun düzgün açılmış olması ve kalemde şak işleminin mutlaka olması gerekir. Şak işlemi ise kalemin 2 mm aralıklarda çatlatılmış olması gerekir. Kamış cinsi kalemlerde tek orta kısımda çatlama işlemi olması yeterlidir. Mürekkep kalitesinin de önemli etkisi vardır. Rahat ve akışkan bir mürekkep ile güzel yazmak kolay olur. Bu durumlarda mürekkep tavsiyeleri alarak doğru seçim yapılmalıdır. Yazıya elverişli kalemin üzerinde rahat hareket ettiği bir kağıt olması gerekir. Matkuşe kağıtlar yeni başlangıç için yeterli olabilir. Zamanla aharlı yani terbiye edilmiş kağıtları kullanmak gerekir. Bu sebeple kağıdın da iyi olması şarttır. Yazı yazarken oturma şeklimiz, kalem tutuşumuz her yönden detaylı olarak dikkat edilmesi gereken konular arasındadır. El, kalem ve göz hizaları doğru şekilde ayarlanıp, kağıdın doğru tutulması gerekir. Özellikle yazı altlığı da kullanılmalıdır. Yazı altlığı kalemin kağıda tam temas etmesini sağlar. Güzel yazı için tavsiyeler saymakla bitmez. Bu konularda her zaman üstatlara da danışmak faydalı olacaktır. Bu yazımızda detaylı olarak hokka konusunu ele aldık. Bu konu ile ilgili fikir ve düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Ayrıca bu yazıyı faydalı bulduysanız beğenip paylaşarak başka insanların da istifade etmesini sağlayabilirsiniz. Hürmet ve Muhabbetlerimle   İslam KAYA (Hattat)

HAT SANATI HAKKINDA KİTAPLAR Haber

HAT SANATI HAKKINDA KİTAPLAR

HAT SANATI HAKKINDA KİTAPLAR Hat sanatı hakkında yazılan kitaplar, az sayıda olsa da sizler için bu kitapları sıralamak istedik. Türk-İslam sanatlarının başında gelen ve Kur’an-ı Kerim kitabımızın güzel yazılması gayretiyle ortaya çıkan hat sanatını doğru tanımak için araştırma yapmak gerekir. Günümüzde yaşayan kıymetli hat üstatlarının sohbetlerinden, derslerinden ve kitaplarından istifade ederiz. Bu sebeple hat sanatı hakkında yakın tarihte ve günümüzde yazılan kitaplar vardır. Bu kitaplar hat sanatını öğrenen ve bu sanatı tanımak isteyenler için çok büyük fayda sağlar. Bu kitapları kolay bulmanız ve gerekirse satın alıp istifade etmeniz için bir sıralama yapma ihtiyacı duyduk. 1- Hüsn-i Hat Risalesi – Kebecizade Mehmed Vasfi Efendi 2- Hat Sanatı - Fatih Özkafa 3- Başlangıçtan Günümüze Türk Hat Sanatı – Muammer Ülker 4- Türk Hat Sanatı – Ferit Edgü 5- Hat sanatı ve Hattatlar Sasırlardan Satırlara – İbrahim Özcoşar, Ali Karakaş, Ziya Polat, İsmail Kanbaz, Uğur Yiğiz 6- Türk Hat Sanatından Örnekler – Akbank 7- Kanaviçe Hat Koleksiyonu – TUVA Yayınları 8- Hat Sanatı Tarihi – Muhittin Serin (2 Cilt) 9- Hat Sanatı ve Meşhur Hattatlar – Muhittin Serin 10- Osmanlı’da Hat Sanatı – Emin Barın Koleksiyonu 11- Hat Sanatı ve Meşhur Hattatlar – Prof. Dr. Muhittin serin 12- Hat Sanatını Tanımak – İlhan Özkeçeci 13- Devlet-i Aliyye’den Günümüze Hat Sanatı – Süleyman Berk 14- Türk Hat Sanatının Şaheserleri – Kültür Bakanlığı Yayınları 15- Türk Sanatı – Oktay Aslanapa 16- Yâ Hazret-I Pîr: Türk Hat Sanatında Tasavvuf Önderleri – Fatih Özkafa 17- Hat ve Tezhip Sanatı - Kültür ve Turizm Bakanlığ 18- Hat Sanatı Bakımından Kudüs ve Çevresindeki Eyyubi Kitabeleri - Ahmet Gedik  19- Mürekkepten Noktaya – Muhammet Altıntaş 20- Osmanlı’dan Günümüze Kur’an ve Hüsn-i Hat – Diyanet İşleri Bşkanlığı 21- Hat Sanatında Vazifeli Bir Hattat Hamid Aytaç – Muin N. Eriş 22- Ana Hatlarıyla Türk Islam Sanatları Ve Estetiği – Yılmaz Can, Recep Gün 23- Son Hattatlar – İbnülemin Mahmud Kemal İnan 24- Hat Sanatı Nesih Yazı Metodu – Ömer Faruk Dere 25- Hat Sanatı Sülüs Yazı Metodu – Ömer Faruk Dere 26- Rik’a Yazı Metodu – Ömer Faruk Dere 27- Hattat Hafız Osman Efendi – Ömer Faruk Dere 28- Kalem Güzeli – Mahmud Bedreddin Yazır 29- Güzeli Bulmak Hattatların Hali – Ahmet Efe 30- Türk Hat Sanatı - Ali Alparslan 31- Ünlü Türk Hattatları – Ali Alparslan 32- Türk Hattatları – Şevket Rado 33- Ömrümün Bereketi - M. Uğur Derman (4 Cilt) 34- Hilye-i Hakani – M. Uğur Derman, İskender Pala 35- Harflerin Aşkı – M. Uğur Derman 36- Edebi ve Hattı ile Ali Alparslan – M. Uğur Derman 37- Medresetü’l-Hattatin Yüz Yaşında – M. Uğur Derman 38- Murakka-ı Has – M. Uğur Derman 39- 65 Yaş Armağanı – M. Uğur Derman 40- Türk Hat Sanatının Şaheserleri – M. Uğur Derman 41- Doksandokuz İstanbul Mushafı – M. Uğur Derman 42- Osmanlı Hat Sanatı – M. Uğur Derman 43- Mevlid-i Şerif Vesiletü'n Necat -  Mehmet Akkuş, M. Uğur Derman 44- İslam Kültür Mirasında Hat San’atı – M. Uğur Derman 45- Türk Hat San’atından Seçmeler – M. Uğur Derman 46- Hüsn-i Hat – M. Uğur Derman 47- Harflerin Aşkı – M. Uğur Derman 48- Hattat Nazif Bey – M. Uğur Derman 49- Emin Barın Hat Eserleri – M. Uğur Derman 50- Yâ Hazret-I Pîr: Türk Hat Sanatında Tasavvuf Önderleri takriz - M. Uğur Derman 51- İslam Sanatında Türkler – M. Uğur Derman Bu listede yer vermediğimiz sizin bildiğiniz kitaplar varsa yorum kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.   Bahar Seleme DEVECİ (Paye Haber Editörü)

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİR GELENEK HİLYE-İ ŞERİF Haber

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİR GELENEK HİLYE-İ ŞERİF

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİR GELENEK HİLYE-İ ŞERİF   Adını çok duyduğumuz ve hakkında belki de az bilgiye sahip olduğumuz Hilye-i Şerife hakkında faydalı bilgiler… Lügatte süs, ziynet, suret gibi anlamlara gelen; Hilye-i Şerife, Hilye-i Saadet, Hilye-i Nebevi gibi isimlerle de anılan hilye, Efendimiz Hz. Muhammed (sav) ’in fiziksel özelliklerini, karakterini, hal ve tavırlarını anlatan eserlere verilen isimdir. İslam geleneğinde tasvirle ilgili tartışmaların olması, Peygamberimizin resminin yapılması uygun görülmemiştir. O’nu tanımak ve öğrenmek isteyenlerin sayılarının artması sebebiyle de O’na yetişen ve görenlerin tariflerinden hilyeler doğmuştur. Rivayetlerde Efendimizin vefatından bir süre önce Hz. Fatıma’nın: “Ya Resulallah seni bir daha göremeyeceğim” diye ağlaması üzerine Peygamberimizin: “Ya Ali hilyemi yaz ki vasıflarımı bilmek beni görmek gibidir.” buyurduğu geçmektedir. Bu rivayetlerin hilye geleneğinin ortaya çıkışına etki ettiği düşünülmektedir. Ayrıca halk arasında hilye metinlerini ezberleyenlerin dünya ve ahirette mükafata nail olacağına, hilye-i şerifin bulunduğu mekanda musibetlerin olmayacağına dair yaygın bir inanış da mevcuttur. Eskiden de halk, gündelik yazı ya da nesih hattıyla yazılmış hilye metinlerini hürmeten göğsün sol cebinde taşırlardı. Hilye metinlerini levha formunda yazan ilk kişinin Hafız Osman olduğu bilinmektedir. Hafız Osman ilk hilye metinlerini katlayarak göğüs cebinde taşınacak boyutta, Nesih hattıyla ve Türkçe mealli yazmıştır. Günümüze kadar devam edecek en yaygın hilye biçimine geçişte Hz. Ali(kv)’nin rivayetlerini kullanan Hafız Osman, yine bu hilyeleri de göğüs cebinde taşınabilmesi için üçe katlanabilir boyda ya da ahşaba yapıştırılacak büyük levha boyunda da yazmıştır. Ancak ağaç kurtları bu hilyeler üzerinde zamanla delikler açmıştır. Camla kaplanmayan bu hilyeler, aydınlatma için kullanılan yağ kandillerinin isiyle zamanla kararmışlardır. Hafız Osman hilyelerinde besmele ve ayet için Sülüs, metin kısmı için Nesih, imza için de Nesih ya da Rik’a hattı kullanmıştır. Hafız Osman’dan sonraki dönemlere de bu formuyla aktarılan hilye geleneğinde bazı farklılıklar görülmektedir. Mesela Yedikuleli Abdullah (öl. 1144/1731), Şekerzâde Mehmed (öl. 1166/1752), Mustafa Rakım (öl. 1241/1826), Abdülkâdir Şükri (öl. 1221/1806), Mahmud Celaleddin (öl. 1245/1829), Esma İbret Hanım (XIX. yüzyıl) vs kendilerine has biçimde hilyeler bırakmışlardır. XIX. yy ’da büyük boy kağıt imalatının artmasıyla hilyeler daha büyük boyutlarda da yazılmıştır. Büyük boyda hilye yazmayı her boyda 200 civarında eser veren Kadıasker Mustafa İzzet Efendi başlatmış, haliyle bu boyuttaki hilyelerde Sülüs, Nesih, Muhakkak yazıları da celi formunu almıştır. Yine fazlaca hilye yazanlardan Hasan Rıza Efendi (öl. 1330/1920) ise büyük ebatlı hilyelerinin etek kısmı altına Celi Sülüs ile; "Sen olmasaydın, ben bu âlemleri yaratmazdım." kudsi hadisini de ilave etmiştir. Nitekim hilye boyunu 2 metrenin üstüne çıkarmıştır. Hilye Bölümleri 1. Baş Makam: Bu kısma Sülüs hattı ile besmele yazılır. Talik hattı ile yazılan hilye-i şerifler de mevcuttur. 2. Göbek: Hilye metninin büyük bir kısmı bu bölüme yazılır. Genellikle daire formunda olmakla birlikte dikdörtgen, oval formları da mevcuttur. 3. Hilal: Göbek kısmını çeviren Efendimiz ay ya da güneşe benzetildiği için genellikle altın sürülmüş, motiflerle süslenen kısımdır. 4.5.6.7: Bu bölümlere dört halifenin adı yazılmakla beraber Efendimizin dört isminin yazıldığı hilyeler de vardır. 8: Bu bölüme Efendimizin övüldüğü ayetler yazılır. Burada daha çok “Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.” mealindeki Enbiya suresinin 107. ayeti yazılır. Bazı hilyelerde “Hiç şüphesiz sen büyük bir ahlak üzerinesin” (Kalem Suresi-4) veya “Muhammed’in Allah resulü olduğuna Allah’ın şehadeti yeter” (Fetih Suresi, 28, 29) ayetlerinden biri de yazılmıştır. 9.Etek: Hilyenin tamamlandığı, duanın olduğu ayrıca hilyeyi yazan hattatın imzası ve tarihin olduğu kısımdır. Hattatlar bu bölümde hocalarının da adını zikrederek bağışlanma dileğiyle imzalarını atmıştır. 10.11: Bu bölümler çoğunlukla tezhip için kullanılır. 12.13. İç ve Dış Pervazlar: Yukarıda sözü edilen tüm bölümler iç ve dış pervazla çevrelenir, kalınlığı hilyenin büyüklüğüne göre belirlenir. Kübra GÜL (Hattat) Kaynakça: Derin Tarih Hat Sanatı Özel sayısı kalemguzeli.org sonpeygamber.info Paye Sanat

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.